Değer Vermenin Sanatı: Karşılıksız Sevgi ve Fedakârlık

Değer Vermenin Sanatı: Karşılıksız Sevgi ve Fedakârlık

Özcan Yemiş: Kalpten Köşe

Bir insana değer vermek, yalnızca bir duygu değil; bir tutum, bir seçim, bir yaşam biçimidir. Bu değer, sevdiğimiz kişinin mutluluğu, huzuru ve iyiliği için duyduğumuz derin bir sorumluluğun sonucunda ortaya çıkar. Peki, gerçekten bir insana değer vermek ne anlama gelir ve bunu hayata nasıl yansıtabiliriz?


Değer vermek, sevgiyle yoğrulmuş bir empati sürecidir. Karşımızdaki insanın ihtiyaçlarını anlamak, onun hayallerine destek olmak ve zorluklarında yanında durmak anlamına gelir. Ancak bu sadece sözle değil, eylemlerle anlam kazanır. İnsana verdiğimiz değer, bazen bir tebessümde, bazen sabırla dinlenen bir hikâyede, bazen de zor zamanlarında uzatılan bir elde saklıdır.

Sevgi ve ilgi, en saf hâliyle pratikleştirilmelidir; çünkü değer vermek, bir eylem sanatıdır.
Bu yolda en büyük rehberimiz fedakârlıktır. Fedakârlık, yalnızca maddi anlamda bir şeyler sunmak değil, zamanımızı, dikkatimizi ve enerjimizi karşımızdaki kişiye adamak demektir. Onun yerine bir şeylerden vazgeçmek ya da onun iyiliği için kendimizi zorlamak, fedakârlığın özüdür. Ancak, gerçek fedakârlık karşılık beklemeden yapılanıdır.

Bir insana değer veriyorsanız, bunun takdir edilmesini veya geri dönmesini beklemeden yaparsınız. Çünkü bu süreç, sizin insan olma hâlinizin en yüce tezahürüdür.


Değer vermenin evrensel tavrı, karşımızdaki insana onun biricik olduğunu hissettirmektir. Bu, bazen onun başarılarını kutlamak, bazen de başarısızlıklarında yanında olmak anlamına gelir.

Onun kendini ifade etmesine alan açmak, fikirlerine saygı duymak ve bireyselliğini onurlandırmak, insana değer vermenin altın kurallarıdır. İlişkilerde sevgi kadar, saygı da önemlidir; çünkü sevgi eksik olabilir, ama saygı asla eksik olmamalıdır.


Bir insana değer verirken yapılabilecek bazı pratik davranışlar şunlardır:

Dinlemek: Gerçek bir şekilde dinlemek, karşınızdakine “Sen benim için önemlisin” demenin sessiz bir yoludur. Onun duygularını, düşüncelerini ve endişelerini anlamak için zaman ayırmak, çok güçlü bir bağ kurmanın temelidir.

Zaman Ayırmak: Değer verdiğimiz insanlara zaman ayırmak, onların hayatında önemli bir yere sahip olduklarını hissettirir. Birlikte geçirilen kaliteli vakit, ilişkileri güçlendirir.

Destek Olmak: Onun hayallerine ve hedeflerine destek vermek, yoluna çıkan engellerde bir omuz olmak, bir insana verilen değerin en anlamlı göstergelerindendir.

Teşekkür ve Takdir Etmek: Karşımızdaki kişinin varlığını ve katkılarını takdir etmek, ona hissettirdiğimiz değeri artırır. Küçük bir teşekkür bile büyük bir anlam taşır.

Sabır ve Anlayış Göstermek: İnsanlar hata yapabilir, zor zamanlar yaşayabilir. Değer vermek, bu süreçlerde sabırlı ve anlayışlı olmayı gerektirir.

İnsana değer vermek, aslında kendimize değer vermekle başlar. Kendi iç huzurumuzu bulduğumuzda, başkalarına verebileceğimiz sevgi ve destek artar.

Bu nedenle, önce kendimize karşı şefkatli olmalı, kendi duygusal ihtiyaçlarımızı karşılamalıyız. Ancak o zaman, başkalarına aynı cömertlikle yaklaşabiliriz.
Unutmayalım ki, insan ilişkilerinde verilen değer asla boşa gitmez. Belki bugün karşılık görmeyebilir, belki teşekkür bile almayabilirsiniz. Ama bu mücadelenin güzelliği de buradadır:

Değer vermek, başka bir insana dokunmanın ötesinde, sizi insan yapan değerlerinizi yaşama geçirme fırsatıdır. Ve sonunda, bu fedakârlık dolu yolculuk, hem sizin hem de karşınızdaki kişinin ruhunda silinmez izler bırakacaktır.

Sevgiyle ve karşılıksız…
Özcan Yemiş

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir